18 Şubat 2016 Perşembe

Hatıralar




HATIRALAR




     Aslında eskiye dair anlatmak istediğim o kadar çok şey var ki ! Hangisinden başlayacağımı bilemiyorum. Hatıraların, anıların saklı olduğu sandık, evimizin hep baş köşesinde durur. Ara sıra açıp naftalinleriz. Bu kokunun olduğu evler; Çok güzel yaşanmışlıkların olduğu mütevazi evlerdir. Yaşadığımız her şeyin bize özel olduğu günler...

     Çok çok uzaklardaki sevdiğimiz insanlardan; postacının getireceği mektubu, kartpostalı sabırla beklemek ne de güzeldi. Gelen mektubu koklayarak, defalarca bıkmadan tebessümle okumak. Numaraları elimizle çevirdiğimiz takoz telefonlar vardı. Yeşili, kırmızısı, her rengi olurdu. Onun o sesi kulağımıza o kadar güzel gelirdi ki, uzakları yakınımıza getirirdi. Sevdiğimiz sanatçıların şarkılarını kasete doldurtur, birbirimize hediye ederdik. Kalbimizdeki o hasret rüzgarı çok güzeldi. Onuda şiirler, maniler yazarak dile getirirdik.

     Bize köyden çuvalla un gelirdi. Annem ve komşularımız toplanır, kışlık yufka ekmeğimizi yaparlardı. Komşulara ekmeğin kokusu gittiği için, onlara da birer ikişer tane bazlama yapılır, dağıtılırdı. Bazlamanın içine çökelek koyup sıkma yapardık. Yanına bir de çay demledin mi oh mis... O yorgunluğun üzerine ne de güzel giderdi. Bazı akşamlar annem ne pişirmiş ise komşulardan bazılarına birer tabak verirdi. Onlar da ne pişirmiş ise bize verirlerdi. Şimdi bende çocuklarıma evde bazlama yapıyorum. Yoğurdumu da eskisi gibi kendim yapıyorum. Ben eski yemek kültürümüzü devam ettirmeye çalışıyorum. Biber salçamız, turşularımız, zeytinimiz, kurutulmuş nanemiz, hepsi köyden geliyor. Modern yemeklerden çok yöresel yemekleri tercih ediyorum. Günümüz yaşantısının hızlı ve ağır temposuna yetişmeye çalışırken, kültürümü yaşatmayı da ihmal etmiyorum.
FULİN