9 Nisan 2016 Cumartesi

Dolunay



DOLUNAY


     Henüz büyüyememiş ama yaşlanmak için günlerin peşinde koşturanlardan say beni. Çocukluğumu bir uçurtmanın ipine takıp gökyüzüne bırakalı çok oldu. Tıpkı bir çocuğun dondurma külahına sarıldığı gibi sarılmalıymış insan hayata, bilemedim. Biraz da zoru görünce kendi içimde kaçmam bundan. Ses tellerimin titrediğini fark ettiğim günden beri ağlamayı da bıraktım. Yetmedi ; yaralarımı insanlardan saklamaya başladım. Çünkü hiçbir yara, diz kapaklarımda açılan yaralar gibi kapanmıyor artık. Bir süredir tüm olumsuzlukların gelip geçeceğini, mutluluğun kaldığı yerden devam edeceğini düşünüyor, buna inandırıyorum kendimi. Küçük yaşlarda hep böyle olurdu. Ama şimdi yaralarımı yalanlarla pansuman eder oldum. Dahası çantamda yalnızlığı taşıdığımı, ayak uçlarımda ise çocukluğuma doğru koşma arzumun olduğunu kimseler bilmez...
Serkan ÖZEL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Eğer yazıyı beğendiyseniz yorum yapmayı unutmayın :)