Sokak Lambası

SOKAK LAMBASI

      Sanki hepimiz hayata kırık bir sokak lambasının içinden bakar gibiyiz. Daha yarım kalmış bir yığın düşlerimiz var. Kenarları kıvrılmış kitaplar. İçimizdeki boşluğa birkaç şarkı, birde valiz sığdırıp gitmeli mi buralardan. Kazananlar hep hata yapmayanlar mı, yoksa vazgeçmeyenler mi? Olmayacak şeyi istemek, gelmeyecek olanı beklemek mi yoksa garip olan. İmkansızlıkları olurlara, Hayallerimizi planlara çevirelim...       

FULİN

Eskiyi Özlem

ESKİYE ÖZLEM

 

Yıllar

YILLAR

      Suretime bakıp aldanmayın. Bende aldım yıllardan payımı. Kendimin bezgini oldum. Anlam aradım bulamadım. Ateş denizlerinde mumdan gemilerle yelken açtım. Elimde kalem kuru bir gül deseni çizip durdum. Rüzgarın savurduğu kumları avuçlarımda biriktirdim. Sonsuzluğun bittiği yere doğru içimden zamansız bir nefes koştu. Kelimeler yürüdü ben yürüdüm... 

FULİN

Yüreğim Ağlamaklı

YÜREĞİM AĞLAMAKLI

     Ayrılık en çok gözyaşlarıyla süslenirmiş. Zaman kalplerdeki buluşma zamanıdır. Aynalara düşer gölgem. Baktığım yerlerde dolanırsın. Bak fırtına geliyor, dinle rüzgarın sesini. Gecede gizlenen sesim dağılır. Bırakın ruhumu sevda ülkesine. Kalbim tüm görkemiyle ağlamaklı. Yüreğim çıkmaz bir sokak gibi. Şimdi gökyüzü pencereme sığdığı kadar. Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özlüyorum. Ağla yüreğim...  

FULİN

Gülen Yüzüm

GÜLEN YÜZÜM   

       Mükemmel bir hayatım yok belki, ama gülen bir yüzüm var.Ve her gün şükreden bir kalbim.

Neden insanlar birbirlerinde olmayan bir şeyleri ararlar. Birileri kusur, diğerleri huzur. Kimseyi mutlu etmek için gelmedik dünyaya. Ne birilerinin istediği gibi olmak zorundayız, Ne de birilerinin keyfine göre yaşamak. Verilen sözler hayal kurdurur sadece, mutlu etmeye yetmez. Belkide son söz henüz söylenmemiştir hayata. Yarınlar, mutlu sonlar vardır belli mi olur. Ve bir gün hayat şu yorgun yüzüne gülümseyerek bakacak ve hazır ol, mutlu olma sırası sende... Gülen Yüzüm diyecek.    

 FULİN

Ömür Dediğin

ÖMÜR DEDİĞİN

     Yaş otuz beş ömrün yarısı diyenlerin  tersine yaş almayalım, yaşlanmayalım, yaşlandık güzelleştik diyelim. Hayatımın planını her yaşta yapabilmeliyim. Kurallar beni etkilememeli. Yaşadığımız her günün sadece gündüzlerini saymalıyız. Hızla akan zamanın tersine hayata kendimden bir şeyler katmalıyım. Öyle bir ömür geçirmeliyim ki, beni seven insanlar tarafından anıldığım zaman onlar ağlamalı ama ben mutluluktan gülümsemeliyim. Saçlarımdaki aklar, yüzümdeki çizgiler beni anlatmalı...

FULİN 

Sahte Yüzler

SAHTE YÜZLER

     

     Kendi yaşantımı düşündüm; bulunduğum çevreleri, iş yerlerini, tanıdığım insanları... Boş verebilseydim, hiçbir şeye aldırmasaydım, üzülecek yerde gülseydim... Ama yapamadım, anlamamıştım yaşamın maskeli bir balo olduğunu. İnsanların her gün, her an değişik maskeler taktıklarını... Ben de kendime çeşitli maskeler hazırlamalıymışım! Boy boy, renk renk... Yerine göre kullanmalıymışım, duruma göre... Güleç, kızgın, asık suratlı, üzgün, perişan, mutlu... Hepsinin yeri geldi ama yapamadım. Hep kendi yüzümü taşıdım. "Binbir surat" denilen insanlar arasında maskesiz biri yaşayabilir miydi ? Dayanabilir miydi ?...

Suskunluğum

SUSKUNLUĞUM

     Bugünüm dünümü aratır oldu. Yarına olan inancım azaldı. Yalnızlığım çok yalnız. İçimden binlerce yaprak dökülüyor. Dilek tutuyorum, sanki bütün dilekler tutulmuş benden önce. Bütün hayatım bir filmin fragmanı gibi kısa. En güzel günlere geç kaldım. Teselliler eksik. Yan yana gelen gelişler yalnızlığım. Hayaller en iyi bildiğim şey. Ömrüm, bana borçlusun. Geç kaldığım cümlelerim var. Susuyorum...   
  

      FULİN

Kendime Dargınım

KENDİME DARGINIM

       Bazen insan en yakınını bile tanıyamaz ya, bizden uzakken. Bazen insan gülmek ister de, kederi ve hüznü bırakmaz ya iki elinden. İşte öyleyim ben de kendimde değilken.

İnsan kime kırılır dost bildiğine mi, can bildiğine mi. Eğer ben kırgın ve dargınsam suç benimdir. Günün birinde etrafımızdaki insanlar gider mi bilmiyorum. Evet, belkide biz onları kalbimizde büyüttükçe, onlarda büyürler ve sonunda kalbimize sığmaz ve giderler. Sevdiklerimizin kıymetini bilelim. Yoksa hayatımız boyunca en sevmediklerimizle  kalırız. 

Unutmayalım yanımızda yürekten sevenler kalır. Şimdi ise bir tek ben dertlerimle dertleşiyorum tek başıma. Yapraklardan gelen çiğleri yudumlayarak.      

Son Yaprak

SON YAPRAK

     Bazen insanın kendisine söylemek için bulduğu yalanlar, canını acıtan doğrulardan daha az olduğu için yetmeyebiliyor. Sonra daha çok yalan buluyor, daha çok yalan söyler hale geliyorsun. En sonunda da sayfaları bitmiş bir defterin son yaprağı gibi acı gerçekle yüzleşmek zorunda kalıyorsun. Ve hem kendin için hem de başkaları için gerçekten bir yalan oluyorsun... 

Gümüş Tepsi

GÜMÜŞ TEPSİ

     Belkide birçoğumuz hayata rastgele atılmış bir zar gibiyiz. Şaşkın, güvensiz, yapayalnız. Sadece bir kez yaşama şansımız var. Sayılı günlerimiz var. Ve bunun çoğunu sevdiklerimizden ayrı, mutsuz geçiriyoruz. Oysa mutlu olmak için birçok sebebimiz varken, neden hayatımızı boşa harcıyoruz, neden aradığımız özlediğimiz mutluluğu bir türlü bulamıyoruz. 

      Bugüne kadar hep bilindik mutluluk reçeteleri yazıldı. Hiçbir zaman mutluluk gümüş tepside sunulmadı. Aslında bulabilene her yerdedir mutluluk. Ağlamaktır bazen ama çoğu zaman gülmeyi başarabilmektir. Sığınacağımız en güzel limandır belki...

  FULİN

Şakacı Renkler

ŞAKACI  RENKLER

     Renkler gülüştüler. Önce oyuncu mavi, arkasından şakacı sarı yeryüzüne indi. Mavi, bir çocuğun gözüne, ardından denize düştü. Sarı, küçük bir kızın saçına, ardından bir ayçiçeğine kondu.
Mavi ve sarı çok geçmeden birbirlerini özlediler. Birbirlerini nerede bulacaklarını biliyorlardı. İkisi de toprağa karıştılar. Bir çiçeğin yaprağında kucaklaşıp yeşil oldular...   
                  

                                                                             

Gitarını Eline Al ...

GİTARINI ELİNE AL ...

     Günler uzadı, gün batmıyor güneş evine gitmek istemiyor. Gitarını eline al, kapat gözlerini dağıt saçlarını. Söylenen en güzel şarkıların nakaratı ol. Sözlerin kıyısında dolaş. Aynı şehirde, aynı insanlarla, aynı kaldırımlarda yürü. Hepimizin bir hikayesi olsun.

     Aynadaki ben, bana bir gülüş ver. Tam benlik olsun. Dağılsın kafamdaki yıldızlar. Gün batımlarına götür beni. Güneşin en sakin halini göster bana. Gözlerimi kapatıp yakınlardaki en uzaklara dalayım. Ben duyguların anılarda kalmış, unutulmuş melodisi gibi, Ben kandil ışığında bestelenmiş bir şarkı gibi. Gitarından dökülen sesler gibi... İşte ben, ben gibi...       

                                                                               FULİN

                                                                               

Gökkuşağı

GÖKKUŞAĞI

    Sen benim sonsuz renklerimdin. Keskin bir ay ışığı gibi, inatçı yosunlar gibi. İpekten kanatlarım var. Yıldızlar dökülüyor üzerime. Çöllerde doğan ayda kalmış gözlerim. Gökkuşağı altında rengim solmuş. Hayatımdaki notalarla baş başa kalıyorum. Huysuz uykusuzluğumla, yeni cümleler kuramıyorum... 

                                                                        FULİN

Adın Ömrüme Hatıra

ADIN ÖMRÜME HATIRA

     Gülen gözleri bir tek sana yakıştırdım. Mevsimler senin için değişti. Yıldızlar senin için gökyüzünde sıralandı. Boş sokaklarda gezen yalnızlıkları varlığınla doldurdun. Yaşama anlam kattın. Adını bütün kalpler merak etti. Bilenler bilmeyenlere söyledi. Ve herkes seni gönül defterine 'Adın Ömrüme Hatıra' dır yazdı... 

                                                                           FULİN

Yalnız Hayatlar

YALNIZ HAYATLAR

   Zamanın içinde, birileri yol alırken ben hep yolda kaldım. Kendimi ararken, geriye dönüp baktığımda, olmaktan korktuğum yerdeyim. Bir adım uzakta, bir adım yakında. 

   Zaman; hayatın içindeki yıllar değil, yılların içindeki hayatlarmış meğerse... Hayallerimiz küçülmüş, biz büyümüşüz. İnsanın birden fazla hayatı olurmuş. Birini bırakır diğerine başlarmış. Şimdi sokaklar tıka basa yalnız hayatlarla dolu. İnsanlar gibi mevsimlerde yalnız. 

  Her soluk alışverişimizde; az şikayetle, çok şükürle bir şeyleri başaramadık. Bir dost selamında bile vefayı sorduk. 

    Her kalbin içinde bir insan aradık, içinde sevgi bulamadık.Yoksa kalplerimizde yalnız kalan bizlermiydik...        

                                                                              FULİN

Düş Perisi

DÜŞ PERİSİ

  Gözlerindeki mutluluk, benim için küçük bir kutlama gibi. Çıkmaz yazdığı halde ısrarla girdiğim sokağın adıdır, aşk.   Seni özledim diyorsam; Bil diye değil, gel diye... Yitik düşlerim vardı. Gölgeler gitti, ben kaldım. Umutlar kaldı, ben gittim. Aşk konuşunca düş perisi susarmış. Sihirli kelimeler gibi...

                                       

                                                                            FULİN

Kayan Yıldızlar

KAYAN YILDIZLAR

     Hepimiz aslında zamanda yolculuk yapıyoruz. Anılarımızla geçmişe, hayallerimizle geleceğe. Yaşadıklarımız belkide sınavımız. Bu sınavda yalnızca söylediklerimizden değil, sustuklarımızdan da sorumluyuz. Her güzel günü yarına götüremiyoruz, bazıları dünde kalıyor.       
     Dilek tutmak için illaki yıldızların kayması mı gerekiyor. Hadi hep birlikte gözlerimizi kapatıp bir dilek tutalım...  

                                                                   FULİN

Nefes Gibi

NEFES GİBİ

     Yalnızlıklarımız, gökte ararken yerde bulduklarımız. Ömrümüze sığmayan umutlarımız. İçimize işleyen dertlerimiz. Kaybetmekten korktuklarımız. Kısıtlı nefesimiz, dar bakışlarımız. Şaşkın gülüşlerimiz, cevapsız sorularımız. Söylediklerimiz, söyleyemediklerimiz. Bitenler gidenler. Nefes gibi hoşça kal diyenler...     

                                                                                                                                                                                                                                                                           FULİN

Gölgeler

GÖLGELER

     Yakıcı bir yaz güneşiyle gönlüme kar yağdı. O Günden beri üşüyorum . Yalnızlığımla kapkaranlık bir boşluktayım. Sözlerim donmuş, kelimeler üşüyor ellerimde. 
      Güneşe sırtımı dönersem, takip edeceğim gölgem olacaktır. Peki hayatım gölgeler peşinde koşulmayacak kadar gerçek mi? Yoksa bana sunulan ışığa her an gözlerimi kapatacak kadar kısa mı?...                             

                                                              FULİN

Baharda İçilen Çay

BAHARDA İÇİLEN ÇAY

   Hem kadere hem de kedere inandık. Ağaç dallarına kazıdık isimlerimizi. Türk filmleri izleyip ağladık güldük. Bazen hayatı bulunduğu yerden alıp başka yerlere götürdük ve ona "Buradan devam et" dedik. Hüzne hazin bir kelimesin dedik, ayrılık gibi hicran gibi, ama mutluluk gibi de... 

   Çocukken çok fazla mutlu olduk. Sonra da keşke birazını saklasaydık dedik. Baharı bahara bıraktık, baharın hakkını veremedik ve yine baharda çayı bile şekerli içtik. 

  Her şeye ne önemli ne de önemsiz dedik. Yağmur daha bir anlamlı gelirdi, çünkü yüreğimiz ıslaktı. İstediğimiz tek şey mutlu olmaktı, mutluluğa düşman olmak değildi.

  Bazen bulutlarla bazen de lodoslarla geldik kendimize. Ve sonunda güçlendik, güzelleştik, aşık olduk, Baharda en güzel çaylarımızı içtik...  

FULİN

      
    

Melankolik

MELANKOLİK 

Bugün benim için...

Bir hercai menekşesi al, en güzeli olsun,

Bir şiir yaz, sevginin en şefkatli hali olsun,

Bir kitap oku, en anlamlısından,

Bir film izle, yanında bir bardak çayla en demlisinden,

Bir yıldız tut ellerinle, en parlağı olsun,

Bir de adımı söyle, bağıra bağıra en güzel sesinden olsun...

                                                             FULİN

Yazgı

YAZGI

     Baharı bekleyeli çok olmuş. Yazılmamış bir şiir gibiyiz. Sevmelerin yarısında kalmışız. Hayal kırıklıkları, üzüntüler hep birlikte dizilmişler. Bizi biz yapan seçimlerimiz var ya, ne gariptir. Görmediğimiz günlerin özlemini çekiyoruz. Bazende kaderimizi görmezden gelebiliyoruz. 

     Zaman dediğimiz şeyin, şimdi olduğu bir andayız. Belkide iki kelimeyi bir araya getirip, kağıttan gemiler yapıp, hüzünleri yolcu etme zamanıdır. Sizce de  öyle değil mi?...

FULİN

 

Yakamozlar

  YAKAMOZLAR

     Hadi kalbim kalk gidelim, görmemiz gereken şehirler var. Uzaklardan çık gel, belki bir şiir oluruz, belki bir mevsim. Belkide yarım kalan cümlelerimizi tamamlarız. Yakamozlar su sıçratır, kiraz çiçekleri dökülür saçlarına. 

     Ne zaman mutlu olsam yalnızlığım beni yakalar. Avuçlarıma biriken toz taneleri savrulur. Elimle saçlarımdaki yalnızlığımı düzeltirim. Kitaplardaki  yalnızlıklar gibiyim. Çaresiz kalabilirim, ama umutsuz kalamam. Bu sabah uyandım bir şansım daha var. Mavi bulutları avucuma, mutlulukları usulca kalbime bıraktım...  

                                                                                                                             

                                                                                                           

                                                                                                                                     FULİN

                                                                                                                 

Kar Taneleri

   KAR TANELERİ

        Bazen suskunluğumuza sığdırabilecek sözlerimiz tükeniyor. İnsanlar birbirinin doğrusu oluyor, bazende yarım kalıyor. Yalnızlıklarımızı silecek yalnızlıklar buluyoruz. Ve acılarımız cimri mutluluklarla büyüyor. Sonrada yağmur damlalarından mutluluk biriktiriyoruz. Kendimizi durdursak da acımızı durduramıyoruz. 

   Yürüdüğümüz, eskittiğimiz yollar nerede. Şimdi nereden başladığını hatırlamadığım bir hikayeyi sona erdirip, avuçlarımdaki kar tanelerini eritiyorum...   

FULİN

           

Mutluluk

  MUTLULUK 

     Mutluluk insanları sevmektir. Koşulsuz ve çıkarsız. Sevinçlerini, üzüntülerini paylaşmak, en zor anlarında sabretmek, içten ve samimi olmaktır. Ağlamaktır bazen ama çoğu zaman da gülmeyi başarabilmektir. Dünyanın en zengin insanı bile olsak, gözlerimizdeki mutluluğu kaybetmeyelim. 

     Gerçek mutluluklar  yaşamımızdaki anlam arayışında gizlidir. Dünün sorusu nasıl olduk ile, bugünün sorusu neredeyim ile, yarının sorusu da ne olacağımızla ilgilidir. Mutluluk emek ister. Mutlu olmanın yolu anı yaşamaktan geçer. Ömrümüzü tüketirken mutluluğu ıskalamayalım...

FULİN 

Bukre (Kitap Önerisi)

BUKRE (Kitap Önerisi)

     Her şeye rağmen en güzel yanlışımdın sen. Aşka ettiğim yeminleri sende bozmuş olmanın en tatlı hayal kırıklığıydın. Asıl dert, derman diye verdiğindi. Verdiklerini de alarak gittin. Aynı şiirin farklı satırlarıyız şimdi.

Kayboluruz

   KAYBOLURUZ

   Hayatın anlamını aramak için çok uzaktayız. Özlemek bazen bir şehrin yerini değiştirmeyi istemektir. Gitmek istediğimizi baştan söylesek,bütün gitmeler bizim olur. Keşke vazgeçmek sonumuzu değiştirebilse,aklımızın bulutları dağılsa. ama bildiğimiz bir yol yok, Kayboluruz...  

FULİN

Bak Zaman Doldu

      BAK ZAMAN DOLDU

      Bugün efkarım var; bırakırım kendimi rüzgarın,yıldızların eline. Düşünmeden olup bitenleri, bırakırım sadece. İyileşir kalbim, o ta derinden gelen derin sevginle. Tutamazsın zamanı alır gider, öylece beklersin. Ararsın bulamazsın giden gider. Sanma ki unutulur. Yürek vazgeçmez. Bugün senin günündür, hüzünlü şarkılarla... Bekletme gel bak, gözlerim yaşla doldu. Hani gelecektin bak zaman doldu...

              FULİN

Tatlı Serseri

     TATLI SERSERİ

      Sessiz ağlamalarım, tatlı serseri gülüşlerim, çılgın kahkahalarım. Sırrım avuçlarıma sığmaz, özlemim bittiğinde yağmurlar durur. Üzgün bir bulutla bölünür kalbim. Aşk burcundan gelir hüznüm, ruhumun perdeleri kat kat. Gecede gizlenen sesimi ne çocukluğum duyar ne de bulutlar. Sen bir şehir olmalısın, geceye sayısız yıldız dağıtan...

FULİN

Boş Sokaklar

      BOŞ SOKAKLAR

     Hayat boş sokaklarda çizgilere basmadan yürümeye çalışmak değil mi? Her filmden,her kitaptan bir rol seçeriz.Kafamızın dağınıklığı da bu yüzden.Krallar kumdan kaleler için savaşırlar.Ve büyük düşlerin kırıklığı da büyük olur.Yakınımızda olmayan hayaller bizim.Tik tak hayatlar gibi.Sen hangi hayalim,hangi aydan kalansın. 

FULİN

Vuslat

 VUSLAT

      Nedir senin geçeğin; aşk ve vuslat mı? Misafir çocuğu gibi geldin,dağıttın ve gittin.Uzaklar diye bir yer var herkes orada.Gözlerin uzaklara dalınca,yakınlarda olmayan bir hikayen vardır.   

     Sanki çok ömrümüz varmış gibi birde beklemeyi öğreniriz.Birileri gelip senin mutluluğunu istiyorum der ve alıp gider.Onca vefasızlıktan sonra bazılarının ederi kalmaz,Artık gönlümüzde kaça deseler hiçe deriz...  

FULİN

Pabuçlarım Eskimiş

PABUÇLARIM ESKİMİŞ...

     Bir masal bile bilmiyorum.Bir gün bu şehrin kirli suları alıp götürür beni.Kara bulutlar kükrerken,gizli bir tebessümle çağırırım seni.Ey güz günleri,güllerini sakladın mı?Yelkenli gemiler karaya vururken,sen dokunaklı şarkıların efendisi oldun.Tuttun yakaladın en güzel şarkıları.Bilir misin...Benimse Pabuçlarım eskimiş.  

FULİN